Berlin Eyalet Milletvekili adayı Sevda Boyracı ile söyleşi
Hüseyin İşlek / HAYPA.de
Bilindiği gibi Almanya’da 26 Eylül’de seçimler var ve 2021 yılı süper seçim yılı olacak. Bu yıl genel seçimlerin yanı sıra altı eyalette de eyalet meclisi seçimleri var. Koronavirüs salgını, seçim hazırlıklarını büyük ölçüde zorlaştırıyor. Kimlerin milletvekili olarak parlamentoya girecekleri ise merakla bekleniyor.
Başbakan Angela Merkel bu seçimlerde aday olmuyor. Gerek Almanya Federal Parlamentosu’na, gerekse eyalet parlamentolarına girebilmek için çok sayıda Türk ve yabancı kökenli de bu seçimlerde milletvekili adayı oldu. Federal Parlamento’da Angela Merkel’in yerine Almanya Şansölyesi, Berlin Eyalet Parlamentosu’nda ise Eyalet Başbakanı Michael Müller’in yerine kim seeçilecek belli değil. Zira Müller’in hedefi Federal Meclis’e girmek. Biz de onları yakından tanımanız için Berlin eyalet milletvekili adayları ile söyleşi yapmak istedik.
Sayın Sevda Boyracı, siz Reinickendorf Märkisches Viertel / Lübars bölgesinden SPD milletvekili adayısınız. Sizi biraz yakından tanıyalım mı?
Merhaba, ben Sevda Boyracı. 1976 yılında Berlin’de doğdum. Daha 40 günlük bebekken ailem beni Türkiye’de anneannemin yanına bırakmış. Sonra altı yaşında tekrar Berlin’e geldim. İlkokulu Wedding’te bitirdim. Daha sonra 12 yaşındayken kesin dönüş yapan ailem beni tekrar Türkiye’ye götürdü. Babamın vefatı üzerine yeniden Berlin’e döndüm. Almanların dedikleri şekilde tam bir Kofferkind yani bavul çocuğuyum anlayacağınız. Reinickendorf’daki Max-Beckmann Oberschule’yi bitirdikten sonra sağlık alanında bir meslek eğitimi yaptım. Çocukken ailemin Almancası yetersiz olduğundan veli toplantılarına katılamazdı. Bu beni çok üzerdi. Bu sebeple kendim iyi bir eğitim alıp, çocuklarımın eğitim hayatı boyunca hep veli temsilcisi oldum. Bu çaba içinde toplantılara gide gele, karar mekanizmalarını doğrudan etkileyebilmenin en önemli yolunun politika olduğunu gördüm. Göçmen çocuklarının özellikle, ama aynı zamanda her çocuğun eşit eğitim şansına ve olanağına sahip olması için verdiğim mücadelenin bir siyasi parti içinde de verilmesi gerektiğine karar verdim. Sosyal demokratları görüşlerime yakın bulduğum için SPD içinde politik çalışmaya başladım. Siyasette oldukça aktifim ve geçen yıl mahalle teşkilatı başkanı oldum. Daha sonra ilçe başkan yardımcısı seçildim. Şimdi de Berlin Eyalet Parlamentosu için milletvekili adayıyım.
Milletvekili seçilirseniz hangi konulara ağırlık vereceksiniz?
Yukarıda belirttiğim gibi çocukların eğitimine çok önem veriyorum. Çocuklarımız bizlerin, bu toplumun geleceği. O yüzden her çocuğun eşit şartlarda en kaliteli eğitimi almasını sağlamalıyız. Ailenin maddi durumu veya eğitiminin yeterli olmaması buna engel olmamalı. Okullarda ücretsiz öğle yemeği, ücretsiz ders kitapları ve yine ücretsiz BVG kartları için partim SPD çok gayret gösterdi ve sonunda bunları gerçekleştirdi. Bakım politikaların geliştirilmesi ve kültürel özelliklere uygun sunulması alanı da çok önem verdiğim ve meslek yaşamımdan iyi tanıdığım bir alan. Seçilirsem sağlık ve bakım politikaları alanlarında da çalışma yapmak istiyorum.
Peki göçmenlerin durumu?
Önemli ve gittikce artan bir sorunumuz ırkçılık. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı mücadelemiz her platformda sürecek. Göçmenlerle ilgili olarak üzerinde fazla durulmayan bir alan bakım konusu. Bu konuda göçmenlerin daha fazla bilgilendirilmeleri gerekiyor. Onlara kültürlerine ve gereksinimlerine uygun hizmet sunulması gerekiyor. Bu konuda pek çok başarılı çalışma yaptık, ama yasa koyucunun başka adımlar atması da gerekiyor. Ayrıca yıllarca bu ülkeye hizmet vermiş insanlarımız bakım hizmetini Türkiye’de almak isterse sorunlarla karşılaşıyor. Bu konuda gerekli adımların atılması gerekiyor.
Seçimler ve seçim kampanyası hakkında neler söyleyeceksiniz?
Bir yıldır zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu tabii ki seçim kampanyamızı da etkilemekte. Alışılmış seçim propaganda faaliyetlerinin çoğunu salgın nedeniyle yapamayacağız. Fakat seçme hakkı olan her vatandaşımızın her şeye rağmen bu hakkını kullanması gerekir. Bu şekilde ırkçılığa, ayrımcılığa, eşitsizliklere karşı mücadele verebiliriz. Ayrıca mektupla seçim olanağı da var. Ben bu konuda da Reinickendorf’taki vatandaşlarımıza yardımcı olacağım.
Bir kadın siyasetçi olarak hangi kadın sorununu gündeme getireceksiniz?
Ben iki çocuğumu yalnız yetiştirdim. Yalnız çocuk büyütenlerin karşılaştığı en önemli sorunlardan birisi yuva ve okul sonrası kurumların çalışma saatlerinin esnek olmaması. Bu durum, kadınların kendilerinin, eğitim ve mesleki geliştirmelerinin önünde önemli bir engel. Öncelikli hedeflerimden birisi kadınlarımızın kendi eğitimlerine, kendilerini mesleki olarak daha fazla geliştirmelerine olanak yaratmak için çalışmalar yapmak olacak. Ve kadına karşı şiddet konusunda ödünsüz mücadele vereceğim. Bu konuda cezaların artırılması, koruyucu ve caydırıcı önlemler alınması, daha fazla koruyucu kadın evleri açılması için çalışmalar yapmayı planlıyorum.
Birinci kuşaktan yalnız yaşamak zorunda kadın ve erkekler için tavsiyeleriniz nelerdir?
Birinci kuşak bizler için çok önemli, onlar olmasaydı bizler de olmazdık. Birinci kuşağımızı unutmayacağız. Arzum yaşadığım seçim bölgemde her kuşaktan insanın birlikte boş zamanlarını geçirebileceği bir komşuluk merkezi açılması (Mehrgenerationenhaus) ve onların yalnızlıklarını biraz olsun hafifletmek.
Son söz sizin! Siz seçmenlerinize, Berlinlilere ne söylemek istersiniz?
26 Eylül’de sandığa giderek kendilerine en yakın gördükleri partiyi destekleyerek demokrasiye katkıda bulunsunlar. Verilmeyen her oy ırkçı, faşist partilere yarayacaktır.
İlk yorum yapan olun