HOSPİZ İPEK’TE DÜĞÜNÜMÜZ VARDI

Biliyorum şaşırtıcı bir başlık oldu bu. Öncelikle bilmeyenler var ise, hemen açıklamak isterim. Hospizler, ölümcül hastalıklarda tıbbi tedavi sona erdikten sonra yapılacak hiçbir şey kalmadığında hastaların devirlerini tamamlamak üzere geldiği yerlerdir.

ŞİMDİ SİZLERE DETLEF İLE TINA’NIN HİKAYESİNİ ANLATMAK İSTERİM

Geçen hafta yeni bir misafirimiz geldi. Biz hasta demiyoruz, bizim için onlar hep misafir. Detlef’in ilk günden beri sağlık durumu çok da stabil değildi. Hospizimizi gezdirip ilk sohbetlerimizi yaptığımız sırada iş arkadaşlarım Detlef’ten öğrenmişler, kendisinin ölmeden önce 18 yıllık hayat arkadaşıyla evlenmek istediğini söylediler. Bunu duyar duymaz ekip olarak harekete geçtik. Malum pandemi yasakları işimizi oldukça zorlaştırdı ama Standesamt’tan yani Evlendirme Dairesi’nden 15 Nisan 2021 Perşembe günü için bir randevu alabildik.

SALON SÜSLEMELERİ BALLON FANTASİA’DAN

Detlef ile Tina’nın son dileklerini gerçekleştirmek o kadar özeldi ki, daha randevu bile belli olmadan hemen Ballon Fantasia’nın sahibesi sevgili Nejla Altıok’u arayıp durumu anlattım. Dekorasyon için bize destek verip veremeyeceğini soracaktım ki, cümlemi tamamlamama fırsat bile kalmadan “Bana tarihini bildir, o iş bende” dedi sevgili Nejla. Bir gün sonra tekrar telefonlaştık, bu olaydan arkadaşı Şebnem Türkmen’e bahsettiğini, Şebnem’in de sahibesi olduğu “Tau Maritim Kozmetik”te verdiği hizmetlerle bağlantılı olarak, gelinin makyajını yapmayı istediğini söyledi.

BÖYLE BİR TEKLİFE BAYILIRIZ DEDİK

Tüm bunlar Salı günü oldu ve 2 gün içerisinde inanılmaz güzel bir nikah organize ettik.  Detlef ve Tina çok mutlu oldular, çooook. Ancak beni en çok etkileyen Detlef’in 18 sene sonrasında bile “Evli olarak çok az zamanımız olacak” diyerek döktüğü gözyaşlarıydı.

HOSPİZ NEDİR? NASIL FİNANSE EDİLİR?

Detlef şanslıydı aslında, bir hospizde yer bulabildiği için. Biraz da teknik bilgi vermek gerekirse, Almanya’daki tüm hospizler gibi “Hospiz İpek” de konuklarına çok önem ve özen gösteriyor. Hospizler sadece hastalar için değil aileleri için de hayatı her anlamda kolaylaştıracak imkanlar sağlıyor. Üstelik tüm bu hizmetler hem hastalara hem de ailelerine ücretsiz olarak sağlanıyor. Zira Alman Sağlık ve Bakım Kasaları tüm hospizlerde, toplam giderlerin yüzde 95’ini üstleniyor ve bu durumdaki hastalardan ve ailelerinden hiç kimse ticari bir beklentiye girmesin diye geriye kalan yüzde 5’inin bağışlarla tamamlanmasını bekliyor. Herhangi bir hastanede bir hemşire ya da hastabakıcı 8 saatlik çalışma saatinde ortalama 50 hastayla ilgileniyorken, hospizlerde her bir personel aynı çalışma süresinde en fazla 4 hastaya bakıyor. Elbette bu da hem hospizlerdeki konuklara hem de ailelerine zaman ayırabilme olanağı sağlıyor. Bir de tüm hospizlerin vazgeçilmezi gönüllülerimiz var. Hospiz İpek’te konuklarımızla ilgilenmek isteyen gönüllü adayları yaklaşık 100 saatlik ücretsiz bir eğitimden geçtikten sonra, zamanları oldukça hospizimize gelip konuklarımıza en ihtiyaç duydukları şeyi, zaman ve ilgilerini armağan ediyorlar. Bu aslında iki taraflı bir kazanım. Hem hospizdeki konuğumuz kalan kısıtlı zamanında farklı insanlarla tanışıp sohbet etmek imkanı buluyor, hem de gönüllülerimiz yaptıkları her bir sohbetten sonra bambaşka bir duygu ve iç huzuruyla evlerine dönebiliyor.

HOSPİZ İPEK’TE DÜĞÜNÜMÜZ VAR. VE MUTLU SON…

Fotoğraflara bakıp bu hikayeyi okuduktan sonra “Ben bu işin neresinden tutabilirim?” diye düşünmeye başladıysanız, öncelikle lütfen çevrenize hospizlerin varlığını, özellikle Almanya’daki tek Türk kurucuya sahip Hospiz İpek’i anlatmaya başlayın. Berlinli iş kadını Nare Yeşilyurt ilk defa böyle bir girişimde bulunarak, din, ırk köken farketmeden herkesin kültürüne yönelik hizmet veren Hospiz İpek’i kurdu. Avrupa’da yaşayan bizler için kocaman bir adım bu. Desteklemek için dilerseniz bağış hesaplarımıza küçük büyük, az çok demeden bağışta bulunun ya da eğer gönüllü olarak insanların hayatlarının son zamanlarında yanlarında olmaya karar verirseniz, gönüllülük ile ilgili bizimle bağlantıya geçin.

En önemlisi lütfen sevdiklerinize geç kalmayın.

Haber ve fotoğraflar: Aslı Kavaklar

HOSPİZ İPEK 17 OCAK 2019’DA AÇILDI

DETA-MED’in sahibesi işkadını Nare Yeşilyurt henüz 42 yaşında iken kaybettiği annesi İPEK hanımın adını vererek 17 Ocak 1919’da “Hospiz hizmetleri bir gerekliliktir. Buna yürekten inanıyorum.” diyerek açtığı “Hospiz İpek” yaklaşık 2,5 milyon Avro’ya mal oldu. İpek Hospiz’in açılışına Brandenburg Eyaleti Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Andreas Buttner ve Mahlow Belediye Başkanı Ortwin Baier ile çok sayıda davetli katıldı.

Yaklaşık 2 yıl önceki açılışta yaptığı konuşmasında bir hayli duygulandığı ve zaman zaman gözyaşlarına engel olamadığı gözlenen Nare Yeşilyurt, “Hospiz İpek, Almanya’daki ilk kültüre yönelik hospizdir. Bugüne kadar Almanya’da Türkler için hospiz açılmadı. Göç, 60 yıl önce başladı. Ama bu süre zarfında Almanya hiç Türklere yönelik bir hospiz açmayı akıl edip düşünemedi. Ben diyorum ki artık zamanı geldi ve geçti. Bizler artık burada yaşıyoruz, burada ölüyoruz. Ağır hastalarımıza yönelik bir hospiz olması lazım. Ben ilk adımı attım. Umarım benim peşimden başkaları da gelir, aynı işi yapar. Türkler Alman hospizlerinde kendilerini huzurlu hissetmiyor. Buralarda kendilerine, kültürlerine yönelik hizmet verilemiyor. Annem 42 yaşında aniden vefat etti. Ben annemle vedalaşamadım. Bu içimde bir ukde olarak kaldı. İstiyorum ki başka insanlar hastalarıyla son günlerini güzel yaşasınlar ve vedalaşabilsinler. Hospizler hayır kurumlarıdır. Hospizler ile dünyanın hiçbir yerinde para kazanılmıyor. Hospizler sadece yapılan bağışlarla ayakta kalıyor” dedi.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*