Hüseyin İşlek / Berlin
Dr. Muzaffer Dilmaç’ı kaybettik, hem de hiç suçu olmayan bir kaza sonucunda…
Dilmaç normal bisiklet yolunda giderken yandan çıkan bir arabanın darbesi ile ağır yaralandı ve kaldırıldığı Virchow Hastanesi’nde geçirdiği üç ameliyata rağmen ne yazık ki bir hafta sonra hayata veda etti.
Muzaffer Dilmaç özel bir insandı, güleryüzlü kişiliği, araştırmacı kimliği, doktor ve insan olarak çok deneyimli olması önemli özellikleriydi. Zaten Psikiyatrist-Nörolog olmak ancak böyle esnek, irdeleyici bir yapı ile mümkün olabilirdi. Ardında büyük bir boşluk bıraktı. Ona bağlanan hastaları, akıl alan dostları, aktif olarak çalıştığı dernekler öksüz kaldı. Senelerce Türk-Alman toplumuna özveri ile hizmet etti. Bir dev çınardı. Ne kadar çok sevildiğine ve sayıldığına bu uğursuz olayla yeniden şahit olduk.
Renkli bir yaşamı vardı, sevgili Muzaffer Dilmaçımızın
Dedeleri Kazan Türklerinden, Rus Bolşevik devrimi ile ailesi Kazan bölgesinden Medine’ye göç etmiş, sonrasında ise birinci Dünya Savaşı’nın başlaması nedeniyle Medine şehrinin savunmasını yapan Fahrettin Paşa’nın talimatı neticesinde Adana’ya göç etmek zorunda kalmışlar. Medine uzak, Hicaz demiryolu tek ulaşım, Dilmaçların da bu yolla maceralı bir şekilde Adana’ya ulaşarak oraya yerleşmiş olduklarını biliyoruz.
Sevgili Dilmaç 09.09.1941 tarihinde Adana’da dünyaya gelmiş, öğrenimi ilkokuldan, lise mezuniyetine kadar hep Adana’da geçiyor. 1958’de İstanbul Tıp Fakültesi hayatında dönüm noktası. Orada başarılı bir tıp eğitimi sonrasında genç bir askeri tabib (doktor) olarak İskenderun’a atanmış.
Hayalinde nöroloji var, Hacettepe Tıp Fakültesi’nde 1967-1973 arasında bu hayalini gerçekleştirerek ihtisas yapıyor. Aynı hastanede psikiyatride çalışan Hemşire Yüksek Okulunu bitirmiş Tülin ile 25.04.1970 de evleniyorlar. Kızları Elif Türkiye doğumlu, oğulları Kerem ise Almanya’ya geldikten sonra doğuyor.
Dilmaç’ın özel isteği nöropatoloji dalında ilerlemek. Bu amaçla Almanya’ya geliniyor ve ülkenin çeşitli hastanelerinde çalışıyor. Bu arada nöropatoloji dalında yayınlara da katkıda bulunuyor.
Sevgili arkadaşımız Muzaffer Dilmaç’ın çok uzun süre Muskauer Strasse’de muayenehanesi vardı. Bilen bilir, aslında şehrin kenarı, Berlin Duvarı’na iki adım. 1984’de muayenehane açma izni aldığında yalnızca Türk hastalara ve onların yakınlarına bakması kaydı ile izin verilen yer burası. Burada Berlin Türk toplumuna hizmet ederek büyük bir ihtiyaca cevap verdi senelerce. Oradan dev bir muayenehane doğdu, bilge kişiliği, araştırmacı kimliği, alçak gönüllü karakteri ile Berlinli Türklerin kalbini kazanan Dilmaç, meslektaşları arasında da haklı bir dostluk bağının kurulmasını sağladı.
Hayata çok bağlı olan Dilmaç, her sene bir kez, doğum gününde uçaktan paraşütle atlardı, bisikletle uzak yollara gitmeye cesaret ederdi. Derin bir tarih bilgisi, çok zengin bir kütüphanesi olan arkadaşımız, gördüğü her şeyi anlamak ister, her konuda ilgisini çeken şeyler için araştırma yapar ve öğreninceye kadar da bırakmazdı.
Sosyal hizmetleri saymakla bitmez: Türk Sağlık Elemanları Derneği’nin başından beri içinde, önemli hizmetler verdi. Berlin Veliler Birliği’nin kurucularından ve çeşitli derneklerde emeği var.
Sevgili Muzaffer Dilmaç, yerin doldurulamaz, seni özleyeceğiz, kalbimizdesin.
İlk yorum yapan olun